15 Aralık 2013 Pazar

Chang Song Thaek ve Abdulkadir Molla: İKİ İDAMIN ARDINDAKİ BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ

Chang Song Thaek ve Abdulkadir Molla: İKİ İDAMIN ARDINDAKİ BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ

Bu hafta içerisinde iki farklı devletin aldığı idam kararı geçti haberlerde arda arda.. 12 Aralık 2013 günü Bangladeş’te Cemaat-i İslami lideri Abdülkadir Molla’nın idam edildiği duyuruldu. 13 Aralık 2013 günü ise Kuzey Kore Komünist parti lideri Kim Jong Un'un eniştesi Chang Song Thaek'in idam kararı..

Dünya haberciliğine yön veren ve bir şekilde dünya gündemini oluşturan medyanın yayınlarını özel bir dikkatle takip ettim o 2-3 gün zarfında, tabi bu durum aslında bana Batı’nın bakış açısına ışık tutacağı için daha çok hatta..

Kuzey Kore 1948’den beri çoğu zaman normal bir insanın mantığı ve aklının alamayacağı uygulamalara imza atan totaliter Komünist rejime sahip kapalı bir devlettir. Anlaşılan odur ki; Kuzey Kore Komünist partide önemli görevler yer almış ve eski devlet başkanı Kim Jong İl’in kız kardeşi ile evli olan ve şimdiki başkan Kim Jong Un’un eniştesi olan Chang Song Thaek’in idamı Batı medyasının ilgi alanını daha çok ilgilendiriyor olacak ki, BBC gibi, CNN gibi yayın kuruluşları gün içinde defalarca özel yayın yaptılar konu ile ilgili.

Bangladeş’te idam edilen Abdulkadir Molla’ya ilişkin haber sayısı ve haber verme şekli Chang Song Thaek’e göre çok daha az ve cılızdı..

Batı, bir idama haber değeri verirken, bir diğer idamı geçiştirip adeta gözünü yumuyordu. Üstelik Kuzey Kore daha bir süre totaliter uygulamalarıyla Kuzey Kore olmaya devam edecek. Oysa Bangladeş artık aynı Bangladeş olmayacaktı, çünkü ortasına tam bir bomba atıldı ve Bangladeş’in içinden yeni bir Suriye, yeni bir Somali, yeni bir Arakan’ın doğması için adeta bir tohum ekildi.

Bangladeş’te Müslümanlar’a karşı idamlar yoğun olarak ta 2012 yılının sonlarından devam ediyordu. Hatta daha fazlasını söylemek gerekirse, bu bölgede Müslüman nüfusunu ve gücünü azaltma faaliyeti İngilizler bu bölgeden sözde “çıkarken” başlatılmıştı. Pakistan ikiye bölündü, Pakistan’ın hemen tüm nüfusu Müslüman, o dönem 1971 yılında Bangladeş’in nüfusunun %95’i de Müslüman. Gelin görün ki, çok değil 40 yılı çok az aşkın sürede Bangladeş’teki Müslüman nüfusu  genel nüfus artışına rağmen %90’ların altına gerilemiş durumda.

Şimdi de Abdülkadir Molla’nın idamıyla patlayan ciddi bir iç savaş tehlikesinin kucağında..

Hemen yanıbaşında eski adı Burma olan Myanmar var ve Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslüman azınlığa karşı soykırım uygulanıyor.

Haritayı biraz daha açarsak, Dünyadaki 1.7 Milyarlık Müslüman nüfusu dünyanın %23’nü oluştururken, bunun içinde de %62’lik kısmı Güney Asya veya Pasifik Asya dediğimiz bölgenin Müslümanlarından oluşur. Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Myanmar’da ki Arakan Müslümanları, Tayland, Patani, Filipinler, Moro ve Nepal Müslümanları, Srilanka Müslümanlarıdır.

Dünya bugün İslam deyince, Ortadoğu coğrafyasını akla getirirken, Müslümanalrın yarıdan fazlasının yaşadığı Güney Asya Müslümanlarına neden sessiz dersiniz? Üstelik Müslümanlar en büyük zulmü tam da bu bölgede görürken ?

Mesela resmi kayıtlara göre 160, gayri resmi kayıtlara göre 300 Milyon Müslüman Hindistan’da yaşıyor, gelin görün ki, Hindistan’ın Kaşmir bölgesinde yılalrdır Müslümanlar zulüm altında yaşıyor.

Bunun yanı sıra Patani Müslümanları var, yıllardır Tayland hükümeti tarafından ezilerek zulüm gören.. Filipinler’de Moro Müslümanları.. Sri Lanka, Nepal, Endonezya Müslümanları..

Bu coğrafyalarda Kuran’a göre mümin kardeş olduğumuz milyonlarca insandan kaçımız farkında ?

Biz farkında değilken, bunu çok iyi bilen ve değerlendiren Batı’nın yerüstü ve yeraltı gücü var ama.. Sonuçlarını izliyorsunuz.. Müslümanlar söz konusu olunca sus pus kalan BM ve insan hakları örgütleri, Komünistin ölümünü saatlerce konuşup Müslüman’ın ölümüne kör gözle bakan Batı medyası, siyasetçisi, yatırımcısı, kapitalisti...

Hatta biraz daha geniş açıdan bakalım.. Bangladeş’te bu idamlar kendi iç süreçleri sonucu olmadı.. Bangladeş dış elin müdahalesiyle bir iç dönüşüm yaşıyor bir süredir.. Son 1 yıl içindeki idamlar silsilesi buradaki dş el destekli sessiz devrimin neticeleri. Bugün Abdülkadir Molla’nın idamına sessiz kalıp gıyaben onay veren Batı, yarın Mısır’da Muhammed Mursi idamla yargılanırsa sesini çıkaracak mı sizce?

Mısır’da her gün hala çatışma ve ölümler sürüyorsa, Suriye’de her gün çocuklar silah, soğuk ve açlıktan ölmeye devam ediyorsa, Esed hala iktidardaysa, bu listeye artık Bangladeş de ekleniyor ve Batı hala susuyorsa ?

BİZ MÜSLÜMANLAR DAHA NE KADAR KAFAMIZI KUMUN İÇİNDE TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ ?

Tarih gösteriyor ki, Batı sadece kendine “adil” ve “merhametli”.. Bu adaletini taa Haçlı Seferlere kadar götürüp izleyebiliriz.. Peki 700 senelik bu ders yetmedi mi? Batı birlik, Hristiyan birlik iken, biz kendimizi bu derin hesabın içinden nasıl kurtaracağız?

Müslümanlar el ele verip dinde, fikirde, ilimde, tekonolojide, sanatta, eğitimde, ekonomide, siyasette birlik olmadıkça gücüne güç katamaz. Bu çağ ve tüm izlediklerimiz birleşme zamanının aciliyetini artık kapımıza dikildiğini gösteriyor.


Zaman uyanıp birlik olma zamanıdır..

Merve Ferda Özcan

_