22 Temmuz 2013 Pazartesi

SEVGİ TOPLUMUNU YIKABİLECEK HİÇBİR DARBE YOKTUR

SEVGİ TOPLUMUNU YIKABİLECEK HİÇBİR DARBE YOKTUR

Devletlere ve aslında onların toplumlarının geleceğine karşı yapılan iki darbe türü vardır; biri silahlı kuvvetlerce bir anda, diğeri yıllarca devam eden bir süreçte, o toplumun değerlerini, kültürünü, inançlarını, birliğini, fikri yapısını istenen yönde değiştirerek yapılır. Bunun için de, eğitim sistemine nüfuz etme, medya kanalları, akademik çevreler ve ekonomiye müdahalelerle yapılır.

Ne var ki bu iki darbe türü de uzun süre hazırlanır, planlanır, bunun için büyük anlaşmalar yapılır, derin, belki yan yana fikren getiremeyeceğimiz odakların fiilen ittifakları  kurulur.

Bu darbelere hazır olmayan, özellikle fikri ve manevi açıdan zayıf olan toplumlar kolay dönüşür, kurulan komplo ve provokasyonların tuzağına çok daha kolay düşer. Bu yüzden de, bir devlet, toplum veya bir bölge etki altına alınmak istendiği zaman, ilk hedef alınan şey o toplumun birliğini ve gücünü oluşturan değerleri olur.

SEVGİ TOPLUMU

Bir ülke düşünün, o ülkenin en büyük kentinden en ufak kasabası ve köyüne kadar sokakları cıvıl cıvıl, tertemiz, her yer bakımlı, yeşil, çiçeklerle, heykellerle, ağaçlıklarla süslenmiş, parkları fıskiyelerle, göletlerle, çeşmelerle donatılmış, her ev birer mimari eser gibi özenle yapılmış, ışıklandırılmıştır.

O ülkenin insanları huzurlu ve pozitif, herkes birbrine karşı son derece saygılı ve sevgi dolu. Her sabah birbirini tanımayan insanlar bile bakkalda, fırında, kafede karşılaştıklarında gülümseyerek selam verir ve birbirine hayırlı işler diler. Her dile, her renge, her mezhebe, her dine burada yer var ve bu ülkedeki insanların birbirine sevgisi herkesin huzurunun teminatıdır. Hiçkimsenin aklına diğerini, konuştuğu dil, giydiği kıyafet, kıldığı ibadet veya kılmadığı ibadet veya sahip olduğu inanç yüzünden dışlamak, kınamak, hor görmek gelmez.

Bu hoşgörü, bu tahammül, bu saygı, birlik-beraberlik içinde huzurlu yaşamanın temelidir ve bu temelin değeri öyle yüksektir ki, böyle toplumda hiçbir şiddet düşüncesi, şiddetin, terörün çağrısını, eğitimini, propagandasını yapan, toplumu parçalara bölüp karşıt fikirler doğurtan hiçbir plan, hiçbir örgüt yaşama ve kök salma sahasını bulamaz.

Bir toplumun sevgi toplumu olmasını, yüksek değerlere, yüksek kültüre, kaliteli eserlere, mimariye, sanata sahip olmasını sağlayacak düşünce sistemi inancın sağlamlaştırılmasıyla mümkün olur. Sevgi toplumunun teminatı olabilecek herşey ise Kuran-ı Kerim ahlakında var. İslam sevgiyi, her düşünceye saygıyı, yüksek akli, fikri ve manevi değerleri pekiştiren, bir yaşam tarzı, bir düşünce sistemidir. Yobazlık, bağnazlık, kalitesiz karanlık yaşam, şiddet, bilimden, kaliteden, sanattan uzak duruş, toplumun tam üyesi olan kadını toplumdan dışlama ve ezme anlayışı - bunlar Kuran ahlakıyla, dolayısıyla İslam’la asla bağdaşmayan düşünce sistemleri olup, İslam’ın doğru anlatılmaması, eğitilmemesi, eksik bilinmesinden kaynaklanmaktadır.

DARBELERE KARŞI KORUNMAK...

Yukarıda bahsettiğim sevgi toplumu modeline kavuşmamız, bizi her zaman için her iki darbe, derin yıkım planları, bölücü politikalar ve asimile etme stratejilerine karşı bir kalkan gibi koruyacaktır.

Çünkü ruhlarında birbrine Bir Yaradan’dan yaratılmış olmanın bilinci ve sevgisiyle bağlı olan insanlar, kendiliğinden her bölücü propaganda, fikri ayrılık komplosu, şiddet senaryolarına karşı bilinçli duracak ve oyunların içine çekilemeyecektir.

İslamiyet’i her haliyle iyi bilen, iyi anlayan insanlar, toplumun her kesimine büyük şefkatle, saygıyla, kucaklamayla yaklaşacak ve bu toplumsal iletişim, domino etkisiyle tüm toplumda olumlu bir havanın yeşermesine neden olacaktır.

Psikoloji biliminden de bildiğimiz üzere, pozitifliğin hakim olduğu ortamlarda daima başarı olur. Bu yüzden böyle bir sevgi ve pozitiflik toplumunda ekonomi güçlenir, herkese kazanç sağlama imkanları açılır, toplumsal ahlak düzelir, ahlaksızlıklar kendiliğinden o toplumdan elimine edilir, suç örgütleri eleman kazanamayacakları için kendiliğinden erir gider, bu arta kalan enerjiyle bilinçlenen genç nüfus kendini bilime, sanata, teknolojik gelişime yönlendirir.

SEVGİ TOPLUMUNU KURMAK İÇİN NE YAPMALI ?

Sevgi, Allah’ın insanlık için yarattığı çok özel mucizesidir aslında, çünkü oluştuğu her kalp ve ruh, hayata yepyeni pencereden bakar ve o pencerede asla kötülük yoktur.

Sevgiyi, toplumumuzun ayrılmaz öz varlığı kılmak ise elbette ki bir takım faaliyet ve çalışmaların yapılmasını gerektirir:

§  Çocuklarımız daha ilkokul sıralarından doğayı, canlılığı sevmeyi öğretilmeli, bunu öğrenirken canlılığın ve doğadaki herşeyin nasıl var olduğunu da öğrenmelidir.
§  Okul müfredatlarımız artık geçerliliğini yitiren bilimselliği kanıtlanmamış, evrim gibi bilimsel hiçbir veriye dayanmayan teorilerden arındırılmalı. Çocuklarımız derslerinde, “maymundan geldik”/ “doğal seleksiyon” gibi kafa karıştırıcı tek tip konuları görmekten korunmalıdır. Bu teoriler anlatılacaksa bile, karşılığında bilimsel destekli konularla Yaradılış ta anlatılabilmelidir.
§  Çocuklarımızın ilkokuldan üniversiteye kadar sanat, estetik, etik, kültür gibi branşlarda gelişmesi için her tür imkan sağlanmalıdır.
§  Ahlak ve sevgi dersleri hem okullarda okutulmalı, hem aileler de bu programın parçası olmalıdırlar.
§  Devlet, STK’ların da desteğini yanına alarak çeşitli yayayın kuruluşları, TV, görsel, basılı ve sosyal medya aracılığı ve her tür canlı etkinlikle şiddeti, bölünmeyi, terörü, anarşiyi, bozgunculuğu anlatan, yayan ve propagandasını yapan fikri akımlara karşı anti-anlatımlar yapmalı. Bu anlatımlar kuru ve soğuk değil, renkli resimli kitapçık ve broşür, video yayınlar, kamu spotları ve belgeseller yoluyla olamlıdır.
§  Nüfusumuzun %99’unun dini inancı İslamiyet olması sebebiyle, dileyen herkese “Bilimsel Kuran” öğrenme yolları açık olmalı, bunun için böyle seçmeli dersler, kurslar teşvik edilmeli, dinin bilimle paralel, doğru yorumla, yobazlığın yayılması önlenerek eğitimi sağlanmalıdır.

Topluma bu şekilde gelişim sağlama imkanı tanındığı zaman, bu toplumun ruhu çelik gibi sağlam olur, toplumun ortak hedefi, ortak manevi değeri, tehlikeli fikriyatlara karşı sağlam bilgisi ve en önemlisi birbirine karşı sevgi ve saygısı olur.

İşte böyle bir toplum olabildiğimiz zaman, bizleri bölebilecek, birbirine düşürecek, bizleri yıkacak hiçbir darbe ve darbe girişimi asla başarılı olamayacaktır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder